A Strangeness in My Mind

Nobel ödüllü yazar ve Kar ile Benim Adım Kırmızı gibi çok satan kitapların yazarı Orhan Pamuk’tan, İstanbul sokaklarında dolaşan bir boza satıcısı ile hayatının aşkını konu alan unutulmaz bir hikâye. Pamuk’un Masumiyet Müzesi’nden sonraki ilk romanı olan Kafamda Bir Tuhaflık, modern bir destan gibi yükseliyor.

Orta Anadolu’nun yoksul bir köyünde doğan Mevlut Karataş, çocukluğundan beri hayatının nasıl şekilleneceğini hayal eder. Okulda umduğu kadar ileri gidemeyen Mevlut, on iki yaşında "dünyanın merkezi" İstanbul’a gelir ve hızla eskiyle yeninin iç içe geçtiği bu şehre kapılır. Babasının izinden giderek sokaklarda boza satar, zengin olma umuduyla çalışır. Ancak talih Mevlut’un yanında olmaz. Akrabalarının yerleşip zenginleşmelerini izlerken, yalnızca bir düğünde gördüğü bir kıza üç yıl boyunca aşk mektupları yazar; ancak yanlışlıkla kızın kız kardeşiyle kaçar. Zamanla eşine ve kurduğu aileye bağlansa da, hayatında bir eksiklik olduğunu hissederek ya arkadaşlarının politik görüşlerine kapılır ya da karizmatik bir din adamının öğretilerine kulak verir. Ama her akşam, İstanbul sokaklarında boza satarken zihnindeki o “tuhaflık” ile baş başa kalır ve herkesten farklı hissetmesine neden olan o duygunun anlamını sonunda kavramaya çalışır.

Birbirinden ilginç karakterlerin bakış açılarıyla anlatılan Kafamda Bir Tuhaflık, İstanbul'un son elli yılda geçirdiği değişimleri gözler önüne seren, büyüleyici bir şehir romanıdır. Hayata dair özlemler ve arzularla dolu bu hikâye, Pamuk’un en büyük eserlerinden biri olarak okuyucuyla buluşuyor.

"Muazzam... sağlam, sıcak bir anlatı... Kitap, detaylarla dolup taşıyor... Pamuk, karakterlerinin günlük rutinlerini büyük ölçekli toplumsal ve politik çalkantılarla ustalıkla yan yana getiriyor... Mevlut ve Pamuk’un İstanbul’u unutulmaz. İkisi de yalnızca bir kitaba sığmayacak kadar canlı." — The Wall Street Journal

"Pamuk’un en keyifli romanlarından biri... İstanbul’a dair adeta bir aşk mektubu... Şehri, kültürünü, inançlarını, insanlarını ve değerlerini yakalıyor... Modern Türkiye’ye bir aşk mektubu." — The Washington Post

"Zengin ve ödüllendirici bir anlatı... Kadın karakterlerin içsel monologları özellikle etkileyici... Pamuk, ahlaki yargılardan ziyade farklı bakış açılarına odaklanarak karakterlerinin iç dünyalarını ve bu şehirde şekillenişlerini derinlemesine işliyor." — The Economist

"Nostaljik bir ışıkla bezeli... Büyüleyici bir hikâye... 600 sayfa sonunda, tüm karakterlerin, olayların ve İstanbul'un adeta bir bütün olarak ruhunu sunuyor." — The Guardian

Orhan Pamuk, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı. Benim Adım Kırmızı romanı, 2003 yılında IMPAC Dublin Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Eserleri altmıştan fazla dile çevrildi.